Skip Navigation Links
Ana Sayfa
Şehit ve GazilerimizExpand    Şehit ve Gazilerimiz
1. Dünya SavaşıExpand    1. Dünya Savaşı
Şehit Mektupları
Kıbrıs KahramanlarıExpand    Kıbrıs Kahramanları
Türkiye'de İlklerimiz
HakkımızdaExpand    Hakkımızda
YönetimlerExpand    Yönetimler
Kurucular Kurulu
Haberler
Şehit Cenaze Törenleri
Şehitlik ve Gazilik
Şehitler Diyarı Çubuk
Basında Biz
Ziyaretçi Defteri
Video - Sunu Galerisi
Resim Galerisi
Katkıda BulunanlarExpand    Katkıda Bulunanlar
Hesap Numaralarımız
Duyuru ve İlanlar
Kanun ve TüzüklerExpand    Kanun ve Tüzükler
İletişim
 
...  
ŞEHİT AİLELERİ FEDERASYONU, TERÖR ÖRGÜTÜ İLE YAPILAN PAZARLIĞA TEPKİ GÖSTERDİ

 Biz Şehit ve Gazi Aileleri olarak;

Devletin Birlik, Beraberlik ve Bütünlüğü, Kutsal saydığımız değerlerimiz için; tek vatan, tek bayrak,  tek dil diyerek “En büyük asker bizim asker“ nidalarıyla elini kınalayıp Dr raporu ile sapasağlam devlete teslim ettiğimiz evlatlarımızın al bayrağa sarılı tabutları ile geldikleri zaman dahi vatan sağ olsun dedik.

Şimdi hangi noktaya geldik.

Meclisteki partiler olmayan Kürt sorununu ekranlarda ve meydanlarda gündeme taşıyıp adeta birbirleriyle yarışırcasına…

Barış için çözümü; Ada da yatan terörist bebek katili, vatan haini, Kürt- Türk demeden 40 bin masum vatandaşın kanını döken, kundaktaki yavrularımızı dahi acımasızca katleden, devletimizin güvenlik güçlerini, evlatlarımızı şehit eden, dış güçlerin taşeronluğunu yapıp Türk devletini yıkmaya, Türk milletini bölmeye çalışan, terörist başı, Öcalan dan medet umar duruma geldiler.

Teröristten medet ummak, onunla pazarlık masasına oturmak ve müzakere yapmak, ihanet anlamına gelmiyor mu?

Dünyanın hiçbir ülkesinde Devletlerin teröristle pazarlık masasına oturup pazarlık yaptığı görülmemiştir. Bilhassa %51 aldığı oyla övünen parti %5 oy alan PKK ya kayıtsız şartsız teslim olmuş olmuyor mu?

1-   Sayın Başbakan daha önce “Kürt sorunu var ben hallederim.” dedi.                  Sonra “Kürt sorunu yok” dedi.

2-   “Teröristle ve terör örgütü ile görüşen pazarlık yapan şerefsizdir” dedi

3-   Oslo da pazarlık masasına oturmalarını inkâr ettiler.

4-   Haburdan resmi kıyafetle gelen teröristlerin ayaklarına dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen bir uygulamayla mobil mahkemeler götürüp, affettiler.

5-   Teröristlerle kucaklaşan BDP miletvekilerinin dokunulmazlıklarının kaldırılacağını sert sözlerle eleştirdiler.

Bu sözleri söyleyip gereğini yapmayanlara soruyoruz.

Bu sözleri kime iade edelim?

a)    İslami açıdan bakarsak kısasa kısas gerekir.

b)    İnsani açıdan evlatlarını şehit veren biz anne babalar, eşler, yetim kalan çocuklar, uzuvlarını veren gaziler (ki bunlar hayatlarını bir başkasının yardımı ile idame ettiriyorlar.)

c)    Hukuki açıdan bu olayın muhatabı biz değil miyiz? Hâkimin karşısına suçlu ve mağdur çıkmadan nasıl karar verilir?

Bizler muhatap alınmayıp aydın geçinen karanlık kişilerin görüş ve düşünceleri alınıp ekranlarda kinlerini kusmalarına zemin hazırlamaktadırlar.

Şehit ve Gazilerimiz üzerinden yetkisiz kişilerin pazarlık yapmaları, görüş bildirmeleri, hainleri ve teröristleri masum ve haklı göstermek için “bende dağa çıkardım”, “namaz kılardı”, “teröriste ağlamayan insan değildir”.söylemleri en az teröristler kadar Şehit ve Gazi ailelerine, en önemlisi de bu ülkeye ihanet içinde olduklarını göstermiyor mu?

BU SÖYLEMLERİ DUYUNCA “BİZİM ÇOCUKLARIMIZ BUNLAR İÇİN Mİ ŞEHİT VEYA GAZİ OLDU” DİYE YAKINIYORUZ.

     Dağdaki teröriste acıyan, vatandaşın ve kamunun mallarına zarar veren, otobüs içinde insanları diri diri yakan teröristlere acıyan zavallı zihniyet her gün al bayrağa sarılı gelen, fidan gibi vatan evlatlarına hiç acımazlar mı?

     Kaçakçılık yapanların gündemde kaldığının yarısı kadar da neden şehitler gündeme taşınmaz.

Bu Şehitlerin suçu vatanı ve bayrağı sevmektir.

Bu değerler uğruna can vermek neredeyse suç oldu.

Gerçekten canımız yanıyor.

Düşünebiliyor musunuz bir baba, anne, eş ve yetim kalan çocuk babasının, oğlunun ve eşinin katili ile aynı masaya oturur, onunla pazarlık yapılmasına razı olur mu?

Hangi gazi uzvunu alan hainle pazarlığa razı olur.

Bunların hepsi zaman zaman oynanan oyunların birer parçalarıdır.

Gerçek anlamda hiçbir Şehit ve Gazi ailesi Türk milletinin canına, malına kasteden, devleti yıkmayı, vatanı bölmeyi, milletimizi parçalamayı hedefleyen bu tür hainlerle görüşmeye razı olmaz.

 

Ne olduğu, hangi millete mensup olduğu belli olmayan insanları ekranlara çıkarıp görüşlerini alacaklarına her fırsatta referanduma gidenlerin, kamuoyu araştırmaları yapanların hükümetin halk adına karar verdiğine inanılıyorsa terör örgütü ile masaya oturup pazarlık yapmasını uygun görüyor musunuz diye anket yapmaları gerekmez mi?

 Bu görüşmelere destek veren kişilere ülkelere ve sivil toplum kuruluşlarına bakın bunlar hiçbir zaman ülkemizin lehine olan bir gelişmeye destek vermemişler her zaman Türkiye aleyhine çalışan kişi ve kuruluşlara destek olmuşlardır.

Şimdi olduğu gibi.

Sayın Başbakandan ve Adalet Bakanından bu işin birinci derecede muhatabı olan biz Şehit ve Gazi Ailelerinin de görüş ve düşüncelerini bildirmek üzere randevu talep ettik. Siz basın mensuplarının aracılığıyla randevumuzda ısrar ediyoruz. İnşallah bizleri de kabul ederler

Hükümetin İmralı ve Kandille görüşmelerini ihanet olarak değerlendiriyoruz.

Durumu Yüce Türk Milletinin bilgi ve takdirine sunuyoruz. 

 

HAMİT KÖSE

FEDERASYON BAŞKANI

        

 

 

 

           

 

 

 

           

 

 

 



19/01/2013


 

©  Çubuk Terör Mağdurları Derneği -  Tüm Hakları Saklıdır