Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yine zamanla döne döne söylediği inci sözlerine tanık oluyoruz.
Ne diyor; Diyarbakır da bende “o haksız muameleye uğrasam dağa çıkardım”
Bu söylemiyle dağa çıkıp, devlete başkaldıran teröristlere haklılık payı mı çıkarmak istiyor?
"Bir Devlet Bakanı düşünün, Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı sıfatını taşıyor.
Ada da yatan terörist bebek katili, vatan haini, Kürt- Türk demeden 40 bin masum vatandaşın kanını döken, kundaktaki yavrularımızı dahi acımasızca katleden, devletimizin güvenlik güçlerini, evlatlarımızı kahpece şehit eden, dış güçlerin taşeronluğunu yapıp Türk devletini yıkmaya, Türk milletini bölmeye, Türk vatanını parçalamaya çalışan, daha yüzlerce ihanet senaryosunun uygulayıcı olan terörist başı Öcalan’ı neredeyse Milli Kahraman ilan edecek öyle övücü sözler söylüyor ki…
Ki bu terörist başının T.C. Anayasası ve ilgili ceza kanunları uygulanarak, Türk Milleti adına yargılama yapan mahkemelerimiz tarafından cezalandırılmış bir hain olduğunu Kendilerine hatırlatmakta yarar görüyoruz.
Teröristlerle empati kuran devlet yetkililerimizi esefle kınıyoruz.
“Benim tek vatanım, tek bayrağım ve tek dilim var ve zamanında her bir karış toprağım için atalarımın kan döktüğü bu vatanda hainlere yer yok! Ne başka bir dile yer var, ne başka bir millete. Hayali kurulan topraklarımızdan bir karış bile vermeye niyetimiz yok”diye yağmur çamur, sıcak soğuk demeden canları pahasına bu devletin değerlerine sahip çıkan Mehmetçikle empati kurmayı hiç denediniz mi?
Bülent efendiye sormak istiyoruz:
1- Her haksızlığa uğrayanın eline silah alıp dağa çıkması mı gerekiyor?
2- Her haksızlığa uğrayan ülkeyi bölmeye mi çalışmalı?
3- Her haksızlığa uğrayanın güvenlik görevlisi, asker ve polisi şehit etmesi mi gerekiyor?
4- Her haksızlığa uğrayanın “siz bu devleti idare edemiyorsunuz biz ayrı bir devlet kuracağız” demesi mi gerekiyor?
5- Bülent Efendi çeşitli tarihlerde, ihtilaller ve muhtıralar döneminde devletin yetkili kademelerinde görevli idi, neden o zamanlar dağa çıkmadı?
6- Türk milletinin canına, malına kasteden, devleti yıkmayı, vatanı bölmeyi, milletimizi parçalamayı hedefleyen caniyi bizim devletimizin birimleri mi canavarlaştırıp, evlatlarımızı katlettirdi?
Arkadaşlarının yüksek makamlara geldiği, Merkez Bankası Başkanı olduğunu camiye namaz kılmaya gittiğini 12 yıldır tecrit edildiğini üzüntü ile belirtiyor.
Suçlular, katiller, teröristler, vatan hainleri ceza çekmeyip de ödüllendirilecek mi?
Bülent Arınç bu saydığım suçlulara acıyorsa; bu kesimi tecritten kurtarıp veya dağdan indirip evine misafir etsin, evini beraber kullansınlar. Onlara daha çok iyilik yapıp, onları daha yakından tanıma fırsatı bulmuş olur.
Bülent Arınç yargının verdiği suçu çekenlere işkence yapıyorlar demekle temsil ettiği Devleti suçlamıyor mu?
Her haksızlığa uğrayan kişiyi eline silah alıp dağa çıkmaya özendirmiyor mu?
Bu söylemler dağdaki teröristleri hem övüyor hem de meşrulaştırıyor.
Sayın Başbakan da haksızlığa uğradığını beyan etti. Eline silah alıp neden dağa çıkmadı?
Dağdaki teröriste acıyan, çocuk olarak değerlendiren, onlara haklılık payı veren, aydın geçinen basın mensupları ve siyasetçiler acaba her gün al bayrağa sarılı gelen, fidan gibi vatan evlatlarına hiç acımazlar mı?
Bu Şehitlerin suçu vatanı ve bayrağı korumak mı? Bu değerler uğruna can vermek neredeyse bu ülke de suç oldu.
Sözde “Müslüman medya!” Terörle mücadele ederken şehit olanlar Müslüman değil mi? Siz Müslüman denilince sadece Filistin ve Suriye’yi mi anlıyorsunuz?
Size uymaz değil mi bu ülkede yapılan alçaklıkları görmek?
Bülent Arınç hainlere, teröristlere, bebek katillerine, devlete baş kaldıranlara acıyarak, üzülerek, ağlayarak sahip çıkacaksa; biz de şehit aileleri olarak evlatlarımızı geri istiyoruz.
Sayın Bülent Arınç’a tavsiyemiz bu uğradığı haksızlık karşısında dağa çıkarsa hem hükümet, hem parlamento, hem biz Şehit Aileleri, en önemlisi de Türkiye Cumhuriyeti kendisinden kurtulmuş olur. 19.12.2012
ŞEHİT AİLELERİ FEDERASYONU