Skip Navigation Links
Ana Sayfa
Şehit ve GazilerimizExpand    Şehit ve Gazilerimiz
1. Dünya SavaşıExpand    1. Dünya Savaşı
Şehit Mektupları
Kıbrıs KahramanlarıExpand    Kıbrıs Kahramanları
Türkiye'de İlklerimiz
HakkımızdaExpand    Hakkımızda
YönetimlerExpand    Yönetimler
Kurucular Kurulu
Haberler
Şehit Cenaze Törenleri
Şehitlik ve Gazilik
Şehitler Diyarı Çubuk
Basında Biz
Ziyaretçi Defteri
Video - Sunu Galerisi
Resim Galerisi
Katkıda BulunanlarExpand    Katkıda Bulunanlar
Hesap Numaralarımız
Duyuru ve İlanlar
Kanun ve TüzüklerExpand    Kanun ve Tüzükler
İletişim
 
...  
ŞEHİT AİLELERİ FEDERASYONUNDAN BASIN AÇIKLAMASI

Ankara Şehit Aileleri Federasyonunun öncülüğünde 12 derneğinde katılımı ile İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay’la 16.08.2009 tarihinde Ankara Polis Moral Eğitim Merkezindeki demokratik açılımı toplantısına, Çubuk İlçesi Terör Mağdurları Derneği olarak Dernek Başkanı Zeki Avan katıldı

İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay toplantıya katılan dernek başkanlarının sıra ile düşüncelerini aldığı toplantıda; Çubuk İlçesi Terör Mağdurları Derneği adına kısa bir konuşma yapan Dernek Başkanı Zeki Avan;

Sayın Bakanım Çubuk İlçesi Türkiye genelinde nüfusuna göre en çok şehit ve gazisi bulunan bir ilçedir. Bizim Kürt vatandaşlarımızla hiçbir sıkıntımız yoktur. Sıkıntı evlatlarımızı şehit eden terör örgütü PKK dır.

Türklerle, Kürtler kardeştir. Bizler et ile tırnak gibiyiz. Çünkü akrabalık bağlarımız vardır. Kız alıp, kız veriyoruz. Kürt kardeşlerimizle bizim ortak değerlerimiz ve din bağımız vardır. Allah’ımız bir, Kitabımız bir, Peygamberiz bir, Kıblemiz bir, Ezanımız bir, Bayrağımız bir, Devletimiz birdir. Bir olmaya da devam edecektir. Bu birliği bozmaya da kimsenin gücü yetmeyecektir dedi.

Dernek başkanlarının konuşlarından sonra Federasyon Başkanı Hamit Köse tarafından basın bildirisi okunarak toplantı sona ermiştir. Basın bildirisinin tam metni aşağıdadır.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MAKAMI’NA

Bizler Vatanın birlik ve bütünlüğü için Bayrak inmesin Ezan dinmesin Vatan bölünmesin diye Devletimizin bekası için yine devletimizin emirleri gereği PKK Terör örgütüne karşı mücadele ederken şehit olan Askerlerin aileleriyiz

Şehitlerimiz Al Bayrağa Sarılı Tabutla Geldikleri Zaman dahi bu ailelerin Tamamı ”VATAN SAĞOLSUN” demişlerdir.

Bugün devleti idare eden en yetkili makamlar dahi kürt açılımından kürt sorunundan yakında güzel şeyler olacağından bahsetmektedir

Şunu kesinlikle belirtmek istiyoruz: Türkiye’de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Bu ülkede Tüm Kürtler 1.sınıftır, PKK sorunu vardır

Bir başka örnek vermek istiyorum: Şu anda hükümeti oluşturan kabinede en az 5 tane icracı kürt Kökenli bakan var. Parlemento da 200’e yakın kürt kökenli milletvekili var. Eğer bu ülkede kürt sorunu varsa bu kadar kürt kökenli bakan ve milletvekilinin ne işi var. Yani şunun altını çizerek iyi niyetle söylemek istiyoruz ki ülkemizde Kürt sorunu yoktur. PKK terör örgütü sorunu vardır. Bu ülkeyi bölmek ve kardeşi kardeşe düşürmek isteyen Dış güçlerin oyunudur.

Ama görüyoruz ki kendini sözde aydın yerine koyan bizce karanlık kişiler kürt açılımından mutlu olduklarını bunun huzur getireceğinden bunun fırsat olduğunu söyleyerek bölücülük yapan kişiler bize göre hem şehitlere hem de ülkeye ihanet içerisinde oldukları kanısındayız.

Eğer bu açılım bir barış getirecekse Bu kadar Vatan evladının şehit olmasını mı beklediler veya Devletin bu kadar maddi zarara girmesini mi beklediler. Zamanında PKK terör örgütünün istediklerini yerine getirselerdi bu kadar ocak sönmezdi

BU AÇILIMDAN BAHSEDENLERDEN HİÇ EVLADINI ŞEHİT VERMİŞ VAR MIDIR*El bağından üzüm yemek kolaydır.

PKK’nın siyasi uzantısı olan DTP milletvekilleri

1-Devlete meydan okumakta

2-Adalete meydan okumakta

3-Meclise meydan okumakta

4-Askere meydan okumakta

5-Anayasaya meydan okumakta

1)Devlete meydan okumakta biz 29 Mart’ta Kürdistanın hudutlarını çizdik diyebilmekte,

2)Hukuka Adalete meydan okumakla işlediği suçlardan dolayı savcının davetine gitmeyeceklerini açıkça beyan etmekteler bunlara sormak lazım nerenin Adaletine Güvenip ifade verecekler.

3)Meclise meydan okumaktadırlar, Meclis Başkanının Davetine uyup ifade vermeyeceklerini söylemekteler,

4)Askere meydan okumaktadırlar silahlar sussun görüşme yapılsın diyecek kadar ileri gitmekteler. Silahlı kuvvetler PKK ile pazarlığa mı oturacak?

5)Anayasaya meydan okumaktadırlar, çünkü Anayasanın ilk üç maddesini ihlal edilemez değiştirilmesi teklif edilemez denilmesine rağmen Parlamento Çatısı altında grup toplantısında Kürtçe konuşma yapmaktadırlar. Kürdistanın hudutlarını çizdiklerini belirtmektedirler. DTP Millettekileri anayasayı kendi bünyelerinde değiştirme çabası içindedirler.

BU PKK’NIN UZANTISI KİŞİLERE HADDİNİ BİLDİRECEK BİR KURUM KURULUŞ YOK MUDUR?

Bunların bölücülerin karşısına yine biz çıkıyoruz; Evladını şehit veren, şehit anaları, babaları, kardeşleri, eşleri olarak yine biz çıkıyoruz.

Devletin idaresinde görev alan ve ülkeyi bu hallere getiren kendisini aydın zanneden bu zavallılar bu kişilerin polis zoru ile götürülmesinin utanılacak görüntü olacağını söyleyip onlara cesaret vermektedir.

Hâlbuki onların ensesine çöküp Devlet otoritesini ortaya koyması halkın tek arzusudur. Aksi takdirde Halkın güveni sarsılmaktadır. Çünkü suçluyu cezalandırmak devletin görevidir. Sokaklara dökülüp çocukları ve kadınları ön plana çıkarıp devlet kamu mallarını yakan yıkan vatandaşın malına zarar veren kişilere neden ceza verilmiyor. Malatya’nın bir köyünde ilkokulun bahçesine bir inek zarar verdi diye müfettiş heyeti gönderen yetkililer polisi taşlayan otobüsleri yakan sokaktaki kamu mallarına zarar veren PKK Sempatizanları hakkında neden işlem yapılmıyor.

Kendi ülkesinde Türk Askerini “işgal kuvvetleri” olarak tanımlayanlar vardır.

Kürtçe yayın için ”dilimizi aldık, toprağımızı da alacağız” diyenler vardır.

Okullar da “ANDIMIZ” olarak okunan şiiri kaldırmak isteyenler vardır.

“NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE” ibaresini silmek isteyenler vardır.

Bunlardan menfaat umanlar, halkı; Türk, Kürt gibi parçalara bölmek istemektedirler. Etnik ve kültürel haklar diye halkı tahrik etmektedirler.

Açık ve net olarak tekrar şunları hatırlatmak istiyoruz;

1-Taviz vererek terör önlenemez,

2-Terör örgütü ile Devlet pazarlık yapamaz masaya oturamaz,

3-Terör örgütün istekleri yerine getirilemez;

4-Af çıkarmak ülkeye ihanettir. Şehitlere ihanettir, halka ihanettir. Daha önce af çıkaran partilerin ne

duruma düştüklerini halk çok iyi bilmektedir.

5-Mutlu Azınlık için çıkarılan paralı askerliğin bir daha çıkarılmamasını

6-İmralı da yatan bebek katili vatan haini terörist başına arkadaş göndermek isteyen yetkililer yakalanan kadın teröristleri gönderirlerse daha iyi moralleri düzelmiş olur. Bu tür taviz verenleri af çıkaranları PKK iş birlikçisi olarak beyinlerimize kalplerimize kazıyıp onları unutmayacağız. Terörist başı İmralıdan talimat vererek bu açılımı destekleyin diye talimat vermekte mahkûmiyeti kesinleşen kişilerde avukatlar neden ve niçin görüşmektedir. Dünyanın herhangi bir ülkesinde böyle ayrıcalıklı mahkûm görülmüş müdür?

7-Sözde kürt açılımından bahsederken bu ihanete destek veren şahıslardan herhangi birisinin çocuğu şehit olmuş mudur? Bu kişilerin şehit cenazelerine dahi katıldıklarını görmüyoruz. Bir şehit evini ziyaret etmişler midir?

8-Yetkili makamlara kendisinin kürt olduğundan dolayı memur olamadığını, ticaret yapamadığını, seçme ve seçilme hakkının olmadığını söyleyebilecek tek bir kürt kökenli vatandaş var mıdır?

9-Sayın Başbakan’ın Yüksekova mitinginde atılan sloganları hatırlayalım. Vali’yi alın, Kaymakam’ı alın, Emniyet Müdürü’nü alın, uçaklar alçaktan uçuş yapmasın. Diyorlardı. Bu sloganlar içeriside okul isteriz, yol isteriz, iş isteriz, aş isteriz sloganları yoktu yani Devleti temsil eden organları buradan çekin demeleri bölünme anlamına gelmiyor muydu? Bugün bu sözde kürt açılımıyla bu noktaya gelmiş durumdayız.

10-ABD ve AB’nin dayatmasıyla bu tür tavizler ülkenin bölünmesine zemin hazırlamaktadır. Almanya, İtalya, Yunanistan, İngiltere terör örgütlerine taviz vererek mi, af ederek mi terör örgütüyle pazarlık yaparak mı terörü önlediler yoksa devlet otoritesini ortaya koyup suçluya gerekli cezayı vererek mi?

11-Ey proje sahipleri ve destekçileri sizlere sesleniyoruz; İşletmelerinizi, ticaretinizi, fabrikalarınızı, ceylan derili koltuklarınızı hayatlarının baharında hiç çekinmeden bu ülkenin üniter yapısı için feda eden şehitlerin sayesinde işletip kullanıyorsunuz. Yanında yer aldığınız, fikrini savunduğunuz, ülkeye ihanet eden teröristler sayesinde değil.

12-Yer ve Gök’ün birleşmesi ne kadar zor ise Asker ve güvenlik güçlerinin ailelerinin terörist anneleriyle bir araya gelmesi imkânsızdır.

13-Ülkemizin huzurunu bozan bizler değiliz. Ülkemizde daha güvenli bir ortam isteniyorsa Devlet bütün unsurları ile ülkeye ihanet eden terör örgütü militanlarına karşı varlığını ve otoritesini hissettirmeli suçluya gerekli cezayı vermelidir.

TAVİZ VERMEKLE NETİCE ALINMAZ. TERÖR ÖNLENEMEZ. TAVİZ TAVİZ GETİRİR.

ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERİMİZİN TEPKİSİNİN BÜYÜMEMESİ İÇİN YUKARIDAKİ KONULARA HASSASİYET GÖSTERİLMESİNİ SAYGILARIMIZLA ARZ EDERİZ.

HAMİT KÖSE

ŞEHİT AİLELERİ FEDERASYON BAŞKANI KATILIMCI DERNEKLER ADINA



18/08/2009


 

©  Çubuk Terör Mağdurları Derneği -  Tüm Hakları Saklıdır