FETÖ, bu vatanın yetişmiş zeki ve temiz evlatlarına yazık etti. Anadolu’nun gariban insanlarından yetişmiş zeki ve temiz evlatlarını birer birer tespit edip, kendi bünyelerine alıp, sahip çıktılar. Onlar üzerinden başarı profillerini yükselttiler. Devletin önemli ve kritik yerlerine getirdiler. Vatanına, milletine, devletine ve ailesine faydalı hizmetlerde bulunacakları yerde, almış oldukları gizli eğitimlerle, birer gözü dönmüş acımasız, hain olarak yetiştirildiklerini 15 Temmuz günü hep birlikte, canlı yayınlarda gördük..
BU HALE NASIL GELDİNİZ?
Bu milletin size emanet olarak verdiği silahları, bu millete doğrultup, polisimizi, askerimizi ve sivil vatandaşlarımızı şehit ettiniz. Bu milletin kurum ve kuruluşlarını bombaladınız. Kendi halkınıza hiç tereddüt etmeden kurşun sıktınız. Size bu güne kadar her türlü maddi ve manevi desteği verip, devletin en üst makamlarına kadar çıkartan, bu millete ve bu devlete nasıl silah çektiniz. Eliniz nasıl tetiğe gitti, sizde hiç ahde vefa yok mu? Hiç mi Allah’tan korkmadınız? Bu kadar mı hainlik olur? Bu kadar mı gözü dönmüşlük ve canilik olur? Bu milletin ve bu devletin sizin üzerinizde hiç mi hakkı yok?
VATANA VE MİLLETE HAYIRLI EVLAT OLACAKLARINI DÜŞÜNÜYORLARDI
Bu olaylar olmadan önce, çocuklarını Fetö terör örgütüne teslim eden aileler, evlatlarının önce kendisini kurtarıp, ailesine, vatanına, milletine ve devletine hayırlı bir evlat olacaklarını düşünüyorlardı. Birçok aile maddi imkânları olmamasına rağmen, onların istek ve taleplerini yerine getiriyorlardı.
.ÇOK GÜZEL GÖRÜNEN YÜZLERİ VARDI.
Buralarda okuyan öğrencilerde, kendilerinin geleceğin inançlı idarecileri olacaklarını sanıyorlardı. Nitekim alt kısımda çok güzel görünen yüzleri vardı. Bu güzel faaliyetleri ve güzel ahlak sahibi oldukları düşünülüyordu. Alttaki insanlar iyi niyetle hizmet ettiler. Bu güzel hizmetler nedeniyle, halktan destek gördüler. Görünen bu güzel yüzleri, insanlarımızı onlara yardım etmeye teşvik etmiştir.
HER KESİM CANI GÖNÜLDEN DESTEK VERDİ
Sadece buralara evlatlarını veren insanlar değil, buralarda vatanına, milletine ve devletine hayırlı bir nesil yetiştirildiğini düşünen, çiftçi, esnaf, iş adamı, kurum, kuruluş ve halkımız canı gönül destek verdi. Bazı kesimler farkında olmadan canı gönülden, kendi imkan ve güçlerine göre zekat, fitre, bağış, gibi hayırların yanı sıra arsa, tarla, bina, daire, ziynet eşyalarını bağışlıyorlardı. Gazete ve dergilerine abone olunup, kitapları alınıp satılıyordu. Böylece maddi ve manevi hizmet ediliyordu. Çünkü buralarda geleceğin temiz, zeki ve inançlı idarecileri yetişeceğine inanılıyordu.
Devletin en tepesinden, en alt kademesine kadar devlet kadrolarınca da bu kişilere destek verildi. Gizli düşünceleri ve fikirleri deşifre olmaya başlandıktan sonra, bunlarla mücadele edilmeye başlandı.
GECE YARILARINA KADAR TV’DE AYNA PROGRAMI İZLENİYORDU.
Gece yarılarına kadar, TV de ayna programı izleniliyordu. Dünyanın en uzak köşesinde dahi, açmış oldukları okullarda, Ay Yıldızlı Türk Bayrağımızı dallandırıp, istiklal marşımız okutturuluyordu. Her birini gönüllü birer elçi olarak görüyorduk. Yine O ülkenin gençleri Türkçemizi öğrenip, türkülerimizi söylüyorlardı. Bu bize yansıyan güzel yönleriydi. Bu güzel görüntüleri görenler, başarıları için dualar ediyorlardı.
OKULLAR ÜZERİNDEN, AJANLIK FAALİYETLERİNİ YÜRÜTÜYORLAR
Bunların gerçek yüzleri ortaya çıkmadan ve maskeleri düşmeden önce, feytullahçı terör örgütüne, (o zaman sayın muhterem hoca efendiye diye hitap edilen haine) her kesimin destek verdiği zamanlarda, değişik ortamlarda, bazı aklıselim insanlar; “Bunlara inanmayın, takiye yapıyorlar. Dünyanın en uzak köşesine kadar gidip, tek başına okul açmak kolay bir iş değildir. Bazı devletler, bu okullar ve özelliklede İngilizce öğretmenleri üzerinden, ajanlık faaliyetlerini yürütüyorlar. Bu nedenle de, okulların önleri açılıp, rahatça faaliyet yapmaları için destek veriyorlar,” diye uyrılarda bulunuyorlardı.
KENDİ İSTİKBALLERİNİ MAHVEDİP, HAİN DAMGASI YEDİLER
Bu çocuklar farkında olmadan, bilmeyerek veya bilerek yapmış oldukları bu hainlikten dolayı, hem kendi istikballerini karattılar, hem de eşlerini, çocuklarını, anne ve babalarını rezil ettiler. Başkalarının yüzlerine bakamaz hale geldiler. Senelerden beri yaptıkları fedakârlıklar boşa çıktığı gibi, birde hain damgası yediler. Bunlarla akrabalık bağı olanlar, yakından, uzaktan ilgisi olmassa dahi zan altında kaldılar.
İŞ ADAMLARIMIZA VE ESNAFLARIMIZA DA YAZIK ETTİ
Feto terör örgütü, dini duyguları öne çıkan ve yardım yapmayı seven iş adamı ve esnafları tespit edip, bir yolunu da bularak, kendisine bağlamıştır. Böylece maddi güce de kavuşmuştur.
Daha önceleri çevresindeki insanlara faydalı olup, hayır kuruluşlarına da yardım eden, bu iş adamı ve esnaflarımıza, kim giderse gitsin, geri çevirmeyen bu insanlarımız, fetö tarafından elde edildikten sonra, yardıma gidenlere ya çok sınırlı bir şekilde yardım etti. Ya da bizim yardım yaptığımız bir yer var deyip, onlar boş gönderildi. Okullardaki öğrenci ve idareciler gibi bu hayır sahipleri de çevresinden kopartılıp, başkasını gözleri görmez hale getirildi. Varsa, yoksa bunlar oldu. Böylece dışarıya da destek vermeyip, bütün imkânlarını da bunlara seferber ettiler.
Fetö kendilerine bağladığı, bu iş adamı ve esnaflarımızdan, aktif olanlarına da, kendi bölgelerinde, mütevelli heyeti gibi görevler vererek daha da aktif hale getirilmelerini sağlamıştır. Bu insanlarımız da toplumdan kopartıp, uzaklaştırmıştır. Vatanına, milletine, çevresine, ailesine ve kendisine fayda sağlayacak iş adamlarımıza ve esnaflarımıza da yazık etmiştir.
SONUÇTA ÜLKEMİZİN YETİŞTİRDİĞİ ZEKİ İNSANLAR HEBA OLDU
Sonuçta bu ülkemizin temiz ve gariban insanlarının zeki çocuklarını ortaokul ve liselerde tespit edip, onları himayesine alıp, belirli aşamalardan sonra bunları kendilerine kayıtsız şartsız, tabi tutup, her isteklerini yaptırdılar. Bu istekleri yapanlar da, verilen görevleri hizmet aşkı ile yaptılar. Bunların gerçek yüzlerini bilmeden maddi ve manevi destek veren hayır sahipleri de, hayal kırıklığına uğrayıp, zan altında kalmışlardır.
Fetö terör örgütünde, en üst görevde bulunanlar 15 Temmuz darbe girişimi ile ihanetini tescillediler. Bu darbe girişimi ile sadece sivil halkımıza değil, polisimize, kendisinden olmayan askerlerimize ve meclisimize bombalar atıp, kurşun sıkıp, bu vatanın insanlarını şehit ettiler. Sonuçta ülkemizin yetişmiş ve zeki insanları heba olmuştur. Tabiri caizse iki cam sürahi kırılmıştır. Devletin emeklerini ve imkânlarını boşa çıkarmıştır. Hayır, sever vatandaşlarımızın iyi niyetle vermiş oldukları maddi ve manevi desteklerde heba olmuştur.
KURUNUN YANINDA YAŞ’DA, YANMAMALIDIR
Şunu da unutmayalım ki, Fetö terör örgütü tarafından kandırılıp, gerçek anlamda pişmanlık duyan, bu insanlara devlet sahip çıkmalı. Suça karışmamış olanlarla, olmayanlar ayırt edilmelidir. Onları da topluma kazandıramazsak aileleri ile birlikte kaybederiz. Kurunun yanında yaş da, yanmamalıdır.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi, alttakiler hizmet, ortadakiler ticaret, üsttekiler ihanet içerisinde bulunuyorlardı.
BU GÜNE KADAR TERÖR OLAYLARI NİYE BİTMEDİ?
Bu ülkede bu güne kadar terör olaylarının niye bitmediği daha da net bir şekilde çıplak gözle görülmüştür.Fetö terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti devletinin düşmanı olan kim varsa herkes ile işbirliği yapmıştır. Ellerinden geldiği kadar maddi ve manevi zararı vermiştir.
HDP’Yİ DESTEKLEDİLER
Yanlış yapıyorlar. Açıktan veya dolaylı dahi olsa HDP ve PKK’yı destekleyenler var, dediğimizde ise hayır diyorlardı. Aşırı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP düşmanlığı, bu hainleri destekleyecek kadar gözlerini kör etmiş diye defalarca eleştirdiğimizde ise bizlere bir türlü inanmıyorlardı. Fetö terör örgütünün gerçek yüzleri 15 Temmuz’da görülünce, haklı olduğumuz, bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Haklı çıkmak için, illa, ağır bedeller ödemek mi gerekirdi?
ÇUBUK İLÇESİ TERÖR MAGDURLARI DERNEĞİ
